08 Haziran 2005

deli gömleği (pazar ilavesi)

+ ayakkabılarla girilen bir evim olsun istemem. ayaklarımın halı, kilim, neyse işte o zemini hissetmesini isterim. Kanepeye oturduğumda bir bacağımı öbür bacağımın - baldırımın daha doğrusu - altına almak isterim, uyuşur gibi olduğunda da değiştirmeyi.

+ evdeki ufak tefek işleri (ampuldü, prizdi, ne bileyim basit elektronik eşya tamiriydi) pazar günü değil de salı gecesi, çarşamba gecesi filan yapmak gelir içimden.

+ pazar günkü akşam yemeğinden sonra banyo yapıp uyumak zorunda olduğum çocukluk/öğrencilik dönemlerimde, spor stüdyosunu izleyemememin, ertesi gün yapılacak futbol sohbetlerinde eksik kalmamın üzüntüsü içime yer etmişir hep... (yazık bana)

+ pazar akşamları bizimkiler dizisi vardı önceden. diziden sonra hiç vakit kaybetmeden pazartesi sendromuna girerdim. Ta ki cuma akşamı "...hakka tapan milletimin istiklal" diyene kadar+ ıssız bir adaya düşsem yanıma alacağım üç gün cuma,cumartesi, pazar olur.

+ pazar sabahı çizgili pijamayla kahvaltı yapan, kahve ve sigara eşliğinde gazetesini okuyan adamdan zarar gelmez. Vallahi !!

Hiç yorum yok: