Ekran Görüntüsü |
12 Kasım 2010
Futbol Reklamları
Yazan-Çizen:
Deli Gömleği
zaman:
Cuma, Kasım 12, 2010
08 Kasım 2010
Ama Arkadaşlar İyidir
![]() |
Semih & Gökhan |
Lugano'nun yediği enteresan kırmızı karta, Emre'nin ciddi bir sakatlık geçirip oyunu terketmesine, ayakta duramayan Kazım'a, yenilen basit gollere inat parladı sahada bu ikili. Ömür billah Fener'in ilk forveti olamayacak Genç Semih ve modern Türk sağ bek prototipi Gökhan'ı izlemek çok güzeldi Cumartesi günü.
Semih 2 tane attı ama kaçırdıkları/kalecinin kurtardıkları da en az attıkları kadar "golcü" işiydi. 2008 Avrupa Kupasından sonra ne değiştiyse, her hangi bir lig maçından sonra da elbette o değişecektir. Aslında banko forvet olması yönünde bir takıntım yok benim Rıdvan Dilmen gibi ama böyle güzel performanstan sonra üzülmüyor da değilim empati yapınca.
28 Ekim 2010
Seni Uzaktan Sevmek
Tribüne uzak, taşralı bir Fenerbahçelinin, winamp listesinin ilk sırasındadır bu şarkı. Benim de öyle: "Seni uzaktan sevmek, aşkların en güzeli"...
İster tribünden olsun, ister olmasın her futbol kulübü taraftarının öyle ya da böyle içinde yaşattığı ortak bir duygu var: Taraf olma. Hem ne demiş ünlü bir düşünür: "Taraf olmayan bertaraf olur" ;)
Bu duygu en çok, sportif başarıın geciktiği dönemlerde veya beklentinin altında elde edilen başarılarda yitiriyor anlamını. Övgünün yerini sövgü alıyor; eli kalem tutanımız gazete köşelerinde, diğerlerimiz kahvehane köşelerinde verip veriştiriyoruz takım yöneticilerine, teknik heyete veya önümüze gelen bir kaç futbolcuya. Taraf olma duygusu, kazanamama duygusuna mağlup oluyor böyle anlarda. Başka tarafa gitmesek/gidemesek de, bulunduğumuz tarafın ıssız bir köşesine atıyoruz kendimizi. Başarıyı sahiplenebildiğimiz kadar, başarısızlığı sahiplenemiyoruz.
Fenerbahçe tribünlerinin belki on yıla yakın süredir sahiplendiği ve kötü zamanlarda taraf olmaktan çıkmayı frenleyen/en aza indiren bir geleneği oluşuyor. "Hep destek, Tam destek". Böyle zamanlarda meydana çıkan inzivaya çekilme duygusuna gem vurmanın sloganlaşmış hali bu... Yürekten söylendiğinde bir tribün sloganından çok daha fazlası. Bu yıl, kim bilir belki de en çok ihtiyacımız olacak slogan..
İster tribünden olsun, ister olmasın her futbol kulübü taraftarının öyle ya da böyle içinde yaşattığı ortak bir duygu var: Taraf olma. Hem ne demiş ünlü bir düşünür: "Taraf olmayan bertaraf olur" ;)
Bu duygu en çok, sportif başarıın geciktiği dönemlerde veya beklentinin altında elde edilen başarılarda yitiriyor anlamını. Övgünün yerini sövgü alıyor; eli kalem tutanımız gazete köşelerinde, diğerlerimiz kahvehane köşelerinde verip veriştiriyoruz takım yöneticilerine, teknik heyete veya önümüze gelen bir kaç futbolcuya. Taraf olma duygusu, kazanamama duygusuna mağlup oluyor böyle anlarda. Başka tarafa gitmesek/gidemesek de, bulunduğumuz tarafın ıssız bir köşesine atıyoruz kendimizi. Başarıyı sahiplenebildiğimiz kadar, başarısızlığı sahiplenemiyoruz.
Fenerbahçe tribünlerinin belki on yıla yakın süredir sahiplendiği ve kötü zamanlarda taraf olmaktan çıkmayı frenleyen/en aza indiren bir geleneği oluşuyor. "Hep destek, Tam destek". Böyle zamanlarda meydana çıkan inzivaya çekilme duygusuna gem vurmanın sloganlaşmış hali bu... Yürekten söylendiğinde bir tribün sloganından çok daha fazlası. Bu yıl, kim bilir belki de en çok ihtiyacımız olacak slogan..
Yılın Futbolcusu ve Teknik Adamı?
Geçen yıl Messi, ondan önceki yıl CR7 ve bir önceki yıl Kaka almıştı bu prestijli ödülü. Bu yılki adaylar açıklanmış. Liste yukarıda. Bakalım Ballon D'or (Altın Top) kimin olacak.
27 Ekim 2010
Yenge?
Fenerbahçe'nin bir sezonda oynadığı tüm maçların en önemlisi. Rekabet duygusunun taraftarda tavan yaptığı dakikalar.. Fenerbahçe'nin Sportif Direktörü ve en yetkili teknik adamı, hem de şu anda formayı terleten oyunculardan fazlası olan, eksiği olmayan eski bir oyuncusu, Aykut Kocaman, Fenerbahçe'nin kaptanı Alex'i oyundan alıyor. Muhtemelen performansından memnun değil ve geçen haftalardaki Semih değişikliğinin olumlu etkisinin tekerrür edeceğini bekliyor. Belki haklı bir gerekçe belki değil ama maçı tribünde izleyen De Souza yenge, ekranlara yansıyan tepkisinden anlayabildiğim(iz) kadarıyla veryansın ediyor duruma. Şimdi gel de bu durumda taktik dizilişten, çift forvetten, bilmem neden bahset!
Bırakın Alex'i oyundan almayı, Alexsiz alternatifler üzerinde konuşmanın bile tabu olduğu bir ortam yaratıldı Fenerbahçe camiasında. Alexciler ve Alex karşıtları olarak iki grup türeyecek sanırım pek yakında. Kuralları basit bir oyun ancak bu kadar karmaşık hale getirilirdi, onu da biz becerdik. Alex oyundan alınınca büyüklüğünden bir şey kaybetmiyor ama anlamsız ve yersiz tepkiler takıma çok şey kaybettiriyor. Alex Fenerbahçe'ye gelmiş geçmiş en büyük yabancı futbolculardan biridir. İstatistikler de bunu söylüyor zaten. Ama Alex'in üstün performansını gören aynı gözler, Alex'in oyundan da düşebileceğini, Alex'in de kötü günlerinin olabileceğini görebilir pekala.
Bırakın Alex'i oyundan almayı, Alexsiz alternatifler üzerinde konuşmanın bile tabu olduğu bir ortam yaratıldı Fenerbahçe camiasında. Alexciler ve Alex karşıtları olarak iki grup türeyecek sanırım pek yakında. Kuralları basit bir oyun ancak bu kadar karmaşık hale getirilirdi, onu da biz becerdik. Alex oyundan alınınca büyüklüğünden bir şey kaybetmiyor ama anlamsız ve yersiz tepkiler takıma çok şey kaybettiriyor. Alex Fenerbahçe'ye gelmiş geçmiş en büyük yabancı futbolculardan biridir. İstatistikler de bunu söylüyor zaten. Ama Alex'in üstün performansını gören aynı gözler, Alex'in oyundan da düşebileceğini, Alex'in de kötü günlerinin olabileceğini görebilir pekala.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)