20 Haziran 2010

Geçen Sezon, Yeni Sezon


34 maçın oynandığı, takımların düzinelerce gol attığı uzun bir maratonun kaderini atılamayan bir gol değiştirdi. Bu haliyle yanlış bir bakış açısı gibi görünüyor ama şu da bir gerçek ki Fenerbahçe galip gelseydi şampiyon olacaktı.

Hayalkırıklığı kolay geçmiyor. Böyle bir hayalkırıklığının faturasını ödemek kimine göre bir kaç gün, kimine göre aylar alabilir. Bünyeyle ve takımını hayatının neresine ne kadar yaklaştırdığınla alakalı... Ama futbol güzel oyun. Asırlardır böyle. Asırların içindeki her sezon için de bu böyle.. 90 dakikaların her biri için de. Son saniyeler için de, başlama düdüğünü beklerken de.. Öreneğin, transfer dönemindeyiz şimdi. Kim gidecek kim gelecek hesapları yapılıyor. Kafada kadrolar oluşturuyoruz yeni sezona dair. Herkesin kendine göre kadrosu.. Herkes kendi takımının teknik patronu. Transfer dönemi bitecek, hazırlık maçlarında görülecek transferlerin kadroyla ve taktikle ne kadar uyuştuğu. Yeni sezon başlarken herkeste gıcır gıcır defterin ilk sayfalarına en güzel el yazısıyla not tutan öğrenci heyecanı olacak.. Herkes için tek bir tezahurat anlamlı olacak:

Ne x, ne y, ne de z...
Bu sene sensin şampiyon...
Haydı bastır, haydı bastır, haydi bastır....

Hiç yorum yok: