Derginin ikinci sayısında da, aksaması ile ilgili başından geçirdiklerini hem gülümseten hem de insanın boğazını düğümleyen bir üslupla yeniden okumak mümkün... Tamamını değil belki ama, son iki paragrafı alıntılarsam sanırım kendisi de kızmayacaktır. Epey süredir ilk kez, okuduğum bir şeylerin bünyemde hasara yol açtığını hissettiğimi de itiraf etmeliyim.
Met Üst ustanın ustası Oğuz Aral'a da rahmet dileyip bir selam göndermeli mizahtan bahsediyorsak. Ve mizahı ciddi bir bir iş haline dönüştüren tüm ustalara...
Dergide denilene göre "kafası estiğinde" çıkacağı için bir sonraki sayının zamanı ile ilgili bir bilgi veremiyorum. Keyifle okumanızı dilerim.